top of page

Bir Ebeveyn Olarak Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler

Güncelleme tarihi: 23 Oca 2020

Genç bir basketbolcunun ebeveyni olarak çocuğunuz için olumlu bir ortam yaratmak sizin işinizdir. Bu da sizin disiplinli olmanızı gerektirir. İşte size yardımcı olacak temel bir kontrol listesi;

1) M.S.A’dan Kaçının (M.S.A= Maç Sonu Analizi)

Karşılaşma sonrasında genelde sporcular eve aileleriyle dönerler. Arabada veliler genellikle çocuklarına maç sırasında neleri iyi, neleri kötü yaptıklarını anlatır.

Neden boşken daha fazla şut atmadın?

Hücumda daha hareketli olman lazım. Böyle yaparsan takım arkadaşların topu sana verecektir.

Bugün pek savunmayı zorlamadın. Yorgun muydun?

Velilerin bakış açısına göre bu gözlemler konuyu tartışmak adına geçerli noktalar gibi görünüyor. “Ayrıca maç henüz yeni bitmişken çocuğumun karşılaşmada yaptıklarının üzerine gitmek önemlidir” diyor ilgili veli.

📷

Sorun şu ki M.S.A genç bir oyuncunun oyundan aldığı zevki kaçırabilir. Sonuçta sahadan ayrıldıktan sonra kim analiz edilmek ister ki ? (Özellikle arabada arkadaşları varsa bu daha moral bozucu olabilir). Bu antrenörün işidir. Anne ve baba olarak çocuğunuza soluklanması için bir fırsat verin ve “Yapıcı Eleştirilerinizi” sonraki günlere, karşılıklı olacak şekilde saklayın. Maç sonrası pozitif ve kısa süreli konuşmalar önemlidir.

2) Kendinizi “Mükemmel Örnek” Olarak Göstermeyin

“Hadi sana nasıl oynadığımı göstereyim” Çocuğunuza hiç böyle şeyler söylediniz mi? Söylediyseniz çocuğunuzun tepkisini fark ettiniz mi? “Yine başlıyoruz”

Sakin olun. Çoğu ebeveyn gibi çocuklarınıza temel bilgileri kendi deneyimleriniz aracılığıyla öğretmek istersiniz. Çocukların zihninde temel becerileri öğretmek ile göstermek arasında ince bir çizgi var. Her zaman kızınız ya da oğlunuz için orada bulunduğunuzu unutmayın. Başka bir seçenek yok. Çocuğunuz size gelip yardım isteyene kadar bekleyin. Bu en etkili yaklaşım olacaktır.

3) Maçlarda Kenarda Bağırıp, Çığlık Atmaktan Kaçının

Gerçekten ses çıkarmanız gerekiyorsa övgü dolu şeyler kullandığınızdan emin olun. Emin olun, hakemlere, antrenörlere, rakip takım oyuncularına ve daha kötüsü kendilerine kötü sözler söylenmesini isteyen herhangi bir oyuncu yok! Karşı takımın yaptığı iyi şeyleri de överek tüm yetişkinlere örnek olun. Bir başka deyişle, bu karşılaşmalarda birileri yetişkin olmak zorunda ve bu siz olmalısınız.

4) Kenardan Tüm Oyunu Yönlendirmeye Çalışmayın

Parkedeki tüm oyunu yönlendirmeye çalışan bir veli sesi duydunuz mu?

“Tamam, Mehmet, topu yukarıya getir … şimdi, boş adamı bul … doğru, Ahmet’e ver … Hasan, şutu at! İsmail, ribaund pozisyonuna girmeyi unutma!”

Anladığınızı düşünüyorum. Oyunu oynamayı bırakın. Sadece çocuklarınızın oynamalarına izin verin. Çocuklar oynarken ve eğlenirken talimatlara ihtiyaç duymazlar. Bu aynı zamanda antrenörün çocukları yönlendirmesini zorlaştırabilir. Her şeyden önce bu antrenörün işi değil mi?

5) Oyunu Çocuğunuzdan Daha Ciddiye Almayın

Bir ebeveyn olarak göreviniz çocuğunuzun ne kadar iyi oynadığına ya da takımının kazanıp kazanmadığına bakmadan ona olumlu destek olmaktır. Maç kazandıran basketi bulduklarında ya da kaybeden tarafta olduklarında onların yanında olduğunuzu samimi bir şekilde gösterin. Çocuklarınız performanslarına gösterdiğiniz tepkileri gözlemleyecektir. Kötü bir maçtan sonra ruh halinizin kötüye gittiğini görürlerse, buna karşı gelip benzer bir şekilde tepki gösterecekler. Onlara galibiyet veya mağlubiyet karşısında dengeyi korumalarını öğretin ve emin olun bu durumdan ikiniz de fayda sağlayacaksınız.














85 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page